28 Kasım 2016 Pazartesi

Gittim, Gezdim, Yazdım : Gürcistan – Tiflis



TANIDIK MEDENIYET
     Komşumuz olan Gürcistan’ı, doğusundan batısına iki defa gezme imkanı buldum şimdiye kadar. Farklı kültürde bir ülke olmasına rağman bendeki izlenimleri derin oldu bu diyarın. 
     Ülkenin doğusundaki sınır kapılarında biri Kırmızı Köprü (Krasnıy Most) sınır kapısıdır. Azerbaycan sınırını geçince karşımıza çıkar bu Kırmızı Köprü. Eğer hususi aracınız yoksa, bu köprüden geçerek Gürcistana girersiniz. Ve ardından sıcak bir tebessüm ile karşılaşırsınız.
     Ülke sınırlarına girdikten sonra yerleşim yeri olarak ilk Rustavi şehri çıkıyor karşımıza.  Güzel bir kahvaltıdan sonra şehri gezerken en çok dikkat çeken yerlerden biri araba pazarı oldu.   Burada araba fiyatları çok uygun. Özellikle Almanya’dan gelen araçlar fiyatlarını duysanız, buraya akın edebilirsiniz. Ama ülke dışına çıkarken ödediğiniz vergiler sizi duraklatabilir.
     Yola devam edince başken Tiflis’e iyice yaklaşmış oluyorsunuz. Yollar genellikle tek şeritli ama temiz. Bazı tepelerde haç işaretleri ve altındaki düzlüklerde küçükbaş hayvan sürüleri ile karşılaşmak çok olağan bir durum.
     Tiflis bir anda çıkıyor karşınıza. Kendilerine has Gürcü alfabesi ile donatılmış yazılar, temiz ve düzenli yollar, caddeler, trafik sorunu olmayan bir şehir, gözlemlerimize takılan ilk durumlar. En önemlisi ile internetin şehirde bedava olması. Gürcü telefon hattımız yoktu. Dolayısı ile internetimiz de yoktu. Ama wi-fi butonumuzu açık tuttuğumuzdan anladık ki şehrin her yerinde internet var ve bedava. Bunu daha sonra sorduğumuzda, Gürcistan Devletinin bir polikası olduğu hakkında bilgiler aldık.  Gürcistan Devleti, Kafkas Bölgesi’nde teknoloji alanından en güçlü devlet olma yolunda ilerliyor ve bu konuyla bağlı olarak ciddi adımlar atıyor.  Tiflis’te tarihi birçok figür görebilirsiniz. Şehri teleferik ile de gezebilirsiniz. En meşhur yerlerden biri de lunaparkın ve sosyal alanların olduğu Şeyh Senan Tepesi’dir. İstanbul’daki Çamlıca tepesine benzer bir konuma sahip olan tepeye çıkınca tüm şehir ayaklarınızın aldtında oluyor.
     Yolumuza devam edince Kutaysi ve limanıyla meşhur olan Poti yolunda ilerliyoruz.  Ama biz buralara değil de Sarpi (Sarp) sınırına doğru gidiyoruz. Tiflis, Batum, Rustavı, Kutaysi, Poti gibi şehirlerin dışında, genellikle küçük yerleşim yerleri mevcut. Yollarda birçok domuz görmek mümkün. Serbest bir şekilde dolaşıyorlar. Bununla birlikte, yine yollarda hep birşeyler satan yaşlı insanlara rastlıyorsunuz. Üstü kabarık, parlak bir görünümde hamur işleri, çeşit çeşit meyveler ve müneral bakımından dünyada oldukça meşhur Borjomi doğal suları bunlardan aklımızda kalanlar.
     Türkiye sınırına yaklaştıkça, ev tipleri ve küçük mahallelerin, bizim köylerimize çok benzediğini görmekteyiz. 1. Dünya Savaşı zamanlarında Kafkasya’dan çok göç aldığımız için, buralardaki yerleşim tipleri, bizim şehirlerimize de taşınmış durumda. Bu sebeple büyük benzerlik var. Sınır kapısına geldiğimizde biraz kalabalıktı ama memurlar Türkçe sıcak birkaç cümleyle bizi uğurladı.      
    





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder